Beyoğlu’nda, haraç çetesi çiğ köfte dükkanına saldırdı

İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Tarlabaşı Bulvarı’ndaki bir çiğ köfte dükkanına saat 05.00 sıralarında gelen bir kişinin çiğ köfte istedikten sonra “Burada bana haraç vermezsen yaşayamazsın, iş yerini başına yıkarım.” diye tehdit ettiği öne sürüldü.

Bir mühlet sonra, ellerinde silah ve sopalarla gelen 10 kişi, dükkanda baba ve oğlunu sopalarla darbetti.

Saldırganlar bir müddet sonra dükkan camına silahla ateş ederek olay yerinden uzaklaştı.

Saldırı anları kamerada

Silahlı ve sopalı atak anları ise iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye kaydedildi. İmajlarda, ellerinde sopalarla gelen 10 kişilik küme, sopalarla baba ve oğluna saldırdığı ve bir mühlet sonra gruptakilerden birinin silahla dükkana ateş açtığı görüldü.

“Haraç vermezsen bu dükkanı senin başına yıkarım dedi”

Saldırıya uğrayan dükkan sahibi Sami Y. olaya ait şu açıklamalarda bulundu:

“Saat 04.30 üzere bir kişi gelerek benden dürüm aldı. Bana ‘buralarda ben olmadan yaprak kımıldamaz. Sen de buradaysan bana haracını vereceksin’ dedi. Haraç vermezsen bu dükkanı senin başına yıkarım dedi.

“Ben bu olayın planlı olduğunu düşünüyorum”

Telefon ile konuşarak dışarıya çıktı. Ortadan 10 dakika geçti. 15-20 kişi sopalarla, silahlarla bize saldırmaya başladılar. Babama saldırdılar. Bana saldırdılar. Ben kendimi mutfağa kilitledim. Geriden bana bıçak salladı. Montumu sıyırdı. Ben de kendimi içeri attım. İçlerinden biri silahını çıkararak ateş etmeye başladı. Camı kırdılar. Ben bu olayın planlı olduğunu düşünüyorum.

“Burada her mahallenin her sokağın çetesi var”

10 dakikada bu kadar kişi toplanamaz. Ben buradan devlet büyüklerimize sesleniyorum. Burada daha çok cinayetler, yaralamalar olmadan Tarlabaşı Bulvarı’na bir el atsınlar. Burada her mahallenin her sokağın çetesi var. Kümeleri var. İşin enteresan tarafı bu insanlara para veren esnaflar var.

“Hala bize haber gönderiyorlar”

Emniyete giderek şikayetçi oldum. Bana, babama ve dükkanımıza saldıranların ivedilikle yakalanmasını istiyorum. Can güvenliğimiz yok. Hala bize haber gönderiyorlar. ‘Şikayetçi olmayın’ diyorlar.”