KONDA‘nın Eylül 2025 tarihli Enflasyon Beklenti Anketi’ne göre, halkın hem geride kalan yıl hem de önümüzdeki 12 ay için beklediği enflasyon yüzde 100 bandının oldukça üzerinde. Grafiklerde görülen mavi çizgi “gerçekleşen” değil, “halkın hissettiği” geçmiş enflasyonu; kırmızı çizgi ise “beklenen” enflasyonu temsil ediyor.
KONDA Araştırma Genel Müdürü Aydın Erdem, Halk TV’de yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
- “Enflasyon beklentisi dünyada kullanılan bir metot. Şu iki soruyla yapılıyor: Geçtiğimiz bir senede fiyatların ortalama yüzde kaç arttığını düşünüyorsunuz? Sizce önümüzdeki 12 ayda fiyatlar yüzde kaç artmış olacak?”
- Bu pek yüzün altına düşürülemiyor. İktisatçıların dediğine dayanarak söylüyorum: Enflasyonla ilgili beklentiyi düşürmediğiniz zaman, kendisini de öyle kolay kolay düşürmüyorsunuz.”
- Toplumun algısı neredeyse her şeyin sürekli iki katına çıktığı yönünde. Bu algı, fiyatları belirleyen esnafı da etkiliyor. Fiyatlar beklentiye göre belirleniyor ve bu bir kısır döngüye giriyor.”
HER 10 KİŞİDEN ÜÇÜ BİRİKİM YAPIYOR
KONDA Barometresi verilerine göre, Türkiye’de düzenli olarak birikim ya da yatırım yapanların oranı yüzde 31. 2014’ten bu yana zaman zaman yükselse de bu oran, özellikle son bir yılda sabit kaldı.
Erdem, bu tabloyu şöyle değerlendirdi:
- “Kimse parasını bir işe yatırmıyor. Özellikle geçtiğimiz iki sene içerisinde, bir sene çerçevesinde dolar bazında yüzde 20-25 kazandı insanlar KKM ile ya da diğer yatırım araçlarıyla. Şimdi böyle bir ortamda insanlar yatırımını reel sektöre de koymuyor.”
İLK SIRA ALTININ
KONDA’nın yatırım alışkanlıklarına ilişkin Temmuz 2025 tarihli çalışmasına göre, halkın en çok tercih ettiği yatırım aracı yüzde 43 ile altın. Onu yüzde 19 ile nakit (TL ve döviz), yüzde 10 ile gayrimenkul, yüzde 6 ile borsa/hisse senedi takip ediyor.
Erdem, bu tercihin arka planını şöyle açıkladı:
- “ Altın çok fonksiyonel de bir şey. Bir kere altın şu açıdan çok garanti: Birçok sistem kirlendiği için borsaya güvenemiyorsun. Kripto dediğin ne olduğu belli değil. Bankalardaki faiz oranları herkesin kafasını karıştırıyor.”
- Kadınların hâlâ bir mevduat sahibi olma oranı erkeklere göre daha düşük. Cebine para giren bir kadın, bunu kocasıyla paylaşmak yerine altın alıp kenara koyuyor. Toplumsal hikâyeleri bir araya getirdiğinizde altının mantığı var. Bir de her şeyden önce finansal okuryazarlığımız çok düşük.”
“BUGÜN ALIRIM ÇÜNKÜ YARIN PAHALI OLACAK”
Erdem, enflasyonun bireysel harcama davranışlarını nasıl etkilediğini de şöyle anlattı:
- “Biz enflasyon beklenti anketinin başlarında ilk 6 ay şunu soruyorduk: Bir beyaz eşya alacak olsanız bugün mü alırsınız, yoksa kampanya çıkmasını mı beklersiniz? Yüzde 95 ‘bugün alırım’ diyordu. Çünkü düşeceğini düşünmüyor.
- Bu da fiyatı belirleyen kişiye fiyatı yükseltebilme özgüveni veriyor. O yüzden de enflasyonu düşürmek çok zor oluyor.”