Küçük Modüler Reaktörler Türkiye İçin Stratejik Bir Çözüm Olabilir
Milli İstihbarat Akademisi (MİA), “Nükleer Enerjide Stratejik Fırsat: Küçük Modüler Reaktörler ve Türkiye” konulu bir rapor yayınladı. Artan enerji talebi ve fosil yakıtlara olan bağımlılığın riskleri göz önünde bulundurulduğunda, küçük modüler reaktörlerin (KMR veya SMR, Small Modular Reactor) Türkiye için önemli bir çözüm olabileceği vurgulandı.
Rapora göre, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kesintisiz enerjiye erişim hedefi, KMR’lerin hedefe ulaşılmasına yardımcı olabileceği belirtildi. Ayrıca, nükleer enerjinin, yüksek güç yoğunluğu, uzun menzil ve hız avantajları gibi özelliklerinden dolayı stratejik önem taşıdığı vurgulandı. Türkiye’nin NÜKDEN projesi de bu amaca hizmet etmektedir.
2053 Enerji Hedefleri
Türkiye’nin 2053’e kadar toplam 20 gigavat nükleer kapasiteye ulaşmayı amaçladığı biliniyor. Bu kapasitenin büyük çoğunluğu geleneksel reaktörlerden sağlanacak olup, 5 gigavatlık kısım KMR’lerden elde edilecektir.

Rapora göre, Türkiye’nin enerji talebinin 2050’ye kadar 1000 teravat saati geçmesi beklenirken, kaynak çeşitliliği ulusal güvenlik açısından önem kazanacaktır. KMR teknolojisinin Türkiye’nin küresel rolünü güçlendirebileceği belirtilmektedir.

KMR’ler, geleneksel reaktörlere göre daha küçüktür ve seri üretime uygunlardır. 10-300 megavat aralığında tasarlanan bu reaktörler, daha kısa inşaat süresine sahip olup, ölçekleme imkanı sunar ve tüketim merkezlerine yakın yerlere kolayca kurulabilir. Bu sayede iletim kayıpları azalır ve acil durum planlama bölgeleri daha dar tutulabilir.
KMR’ler sadece elektrik üretimi için değil, aynı zamanda bölgesel ısıtma, deniz suyu arıtma (desalinasyon) ve hidrojen üretimi gibi alanlarda da kullanılabilir. Bu özellikleri sayesinde sanayide düşük maliyetli enerji sağlanabilir.
Öte yandan, doğru yönetişim modeli ve insan kaynağı planlamasıyla Türkiye’nin teknoloji ihraç eden bir merkez haline gelebileceği belirtiliyor.
Nükleer Enerji Başkanlığı Önerisi
Raporda, Türkiye’nin nükleer enerji planlarını yönlendirmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı bünyesinde “Nükleer Enerji Başkanlığı” kurulması önerilmektedir. Bu yapı, teknoloji seçimi, yerelleştirme ve insan kaynağı planlamasında kapsamlı bir yaklaşım sunacak ve stratejik planlamayı artıracaktır.