CEYDA ULUKAYA/ İSTANBUL- ABD’li teknoloji devi Google’da finans teknolojileri direktörü olarak görev yapan Ülkü Rowe, geçen ay bir hukuk zaferi elde etti. Google’a ücret eşitsizliği ve cinsiyete dayalı ayrımcılık suçlamasıyla açtığı 4 yıllık davayı Rowe kazandı. Mahkeme, şirketi 1,15 milyon dolar tazminata mahkum etti. Ülkü Rowe, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği’nin “Gelecek için Kadın Gücü” zirvesinde Milliyet’e şunları anlattı: “Aslında böyle bir dava açmak zorunda kalmak üzücü. O yüzden buruk sevinç yaşadım. Bunu gelen tebrik mesajlarında yoğun hissettim. Hatta bir kadın CEO ‘Ben bunu yapamadım, sen yapabildin, bravo!’ dedi. Benimle aynı işi yapan erkek yöneticiler daha fazla ücret alıyorlardı. Bu sorunları dile getirdiğiniz zaman size karşı misillemeler oluyor. Daha önce size açık olabilecek pozisyonlar kapanmaya başlıyor. Davada bunu kanıtlayabildik. Meğer diğer iş arkadaşlarıma açık olan kapılar bana kapatılmış.”
‘Eşitlik sağlansın’
Bir davayla kadın-erkek eşitliğini sağlamanın mümkün olmadığını belirten Rowe şöyle devam etti: “Bir temyiz sürecimiz var Hâlâ onun savaşını veriyorum. Ama umudum var, çünkü inanıyorum ki kadınlar olarak her birimizin attığı adımla daha ileriye gidiyoruz. Bu yüzden bu davanın da hem tüm şirketler hem Türkiye ve dünyada kadının iş hayatındaki yeri bakımından öğretici olmasını istiyorum. Umuyorum ki şirketler ve yöneticiler, politikalarında kadın-erkek eşitliğini gözden geçirip ciddi değişiklikler yapar.”
‘Kadınlar olmasa kolay olmazdı’
Ülkü Rowe, “Siz Google’da 5 bin kişilik bir kadın grubunun da başındasınız. Bu grup içinde dava süreci nasıl bir gündem oluşturdu” sorumuzu da şöyle yanıtladı: “Evet, Google’daki kadın çalışanların bir araya geldiği, kısaca “Women@” dediğimiz bir oluşum; Google’daki kadınlar anlamında. Ben bu grubun eş başkanıyım. Amacımız birbirimize destek olmak ve iş hayatında kadınların önünü açmak üzere yardımlaşmak; çünkü buna kadınların gerçekten ihtiyacı var. Women@ grubundan çok büyük güç aldım mahkeme sürecinde. Kadınlar olmasaydı bu dava sürecini kolay atlatamazdım.”
