Savcılığa sunulan suç duyurusu dilekçesinde, “Şüpheli Halil Konakçı’nın görev yaptığı caminin yanı sıra ülke genelinde de konuşmalar yapmaktadır. Konuşmaları sosyal medya platformlarında yayınlanmaktadır. Sosyal medyadaki bir konuşmasında ‘Hatay 1938’e kadar Fransız işgalindeydi, Fransızlar ezanı Hatay’daki Müslüman köylerde ve camilerde yasaklamadılar, ezan Allah’u Ekber diye okundu, Hatay’ın çoğunluğu Araptır, Hatay Türkiye topraklarına katıldığında yapılan ilk icraat ezanın yasaklanması oldu’ ifadelerini kullanmıştır. Şüphelinin sözleri gerçeklerle bağdaşmadığı gibi suç teşkil etmektedir. Bir din görevlisinin Fransız sömürge güçlerini kendi devletinin kurucularından daha makbul görmesi, üstelik bu utanç verici düşüncesini cami kürsüsünden dile getirmesi ahlaken, vicdanen ve hukuken kabul edilemez. Şüpheli, vatandaşlarımız arasında düşmanlığı tahrik edecek sözler söylemiştir, ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasına yönelik de suçun nitelikli hali oluşmuştur’ ifadelerine yer verildi.
“HATAY 7 BİN YILLIK BİR TÜRK TOPRAĞIDIR”
Özdağ suç duyurusu sonrası yaptığı açıklamada Özdağ, “Bu zat kamuoyu önünde haddini bilgisini aşan spekülatif açıklamalarla ön plana çıkmaya çalışan, partimize üstü örtülü ama çok açık şekilde sataşmalarda bulunan, bizle polemiğe girmek için çalışan ama bu muhatap alıp cevap vermediğimiz bir kişi. Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve başkanına bu zatın ülkemize, halkımıza, İslam dinine daha fazla zarar vermeden Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan uzaklaştırılmasını tavsiye ederim. Bugün yapmış olduğumuz suç duyurusunun konusu Hatay’dır. Hatay ile ilgili yapmış olduğu edepsiz, terbiyesiz, gayri milli, düşmanca açıklamadır. Türkiye’nin birliğine düşman ve Baas rejiminin yıllardan bu yana bir yalana dayanan iddiasını da destekleyen bir açıklama yapmıştır. Bu zat hiç üstüne vazife olmayacak bir şekilde böyle hassas bir zaman diliminden geçerken halkı Esad rejiminin, Baas rejiminin Hatay ile ilgili iddiasını tekrarladı. Hatay’da 1939’da Arapların çoğunlukta olduğunu söyledi. Hatay 7 bin yıllık bir Türk toprağıdır. Hatay’da Türk nüfusunun çoğunlukta olduğu ortaya çıkmış yapılan referandum da ve kurulan Hatay Cumhuriyeti de Türkiye’ye bağlanmayı tercih etmiştir” dedi.
“İŞGALCİLERE ÖVGÜ DÜZMÜŞTÜR”
Açıklamasının devamında Özdağ, “Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir memurun Türkiye Cumhuriyeti Devleti yurttaşlarının ödediği vergiler ile maaşını alan bir kişinin Hatay’da Araplar çoğunluktaydı diyerek Baas rejiminin tekrarladığı bir hususu böyle bir süreçte tekrarlaması bu zatın milli güvenlik tehdidi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu zatın bundan sonra Türkiye’ye ve partimize bir daha cesaret ederse yapmış olduğu her alçakça saldırıyı en sert şekilde hukuk çerçevesinde cezalandıracağız çünkü bu zat Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelik aynen PKK gibi açıklamalarda bulunma hadsizliğini göstermiştir. Utanmadan Fransızlara Hatay’da işgalci gücüyken orada ezan Arapça okunuyordu diye emperyalistlere, işgalcilere övgü düzmüştür” şeklinde konuştu.
